31 Mart 2014 Pazartesi

OLUR ÖYLE ARADA BİR

Öğlen sıcağında serinlemek için içtiği rakamla sadece iki olan biranın ikinci rakamı olanından son yudumu aldı.Şişeyi fütursuzca kasası ceviz ağacından yapılmış;camları henüz takılmamış pencereden aşşağıda biri varmış yokmuş umrunda olmadan salladı. Az evvel kapağını açmak için kullandığı keseri talaş yığının içinden el yordamıyla buldu.Sıcakla beraber yaklaşık onbir dakikada içtiği iki bira kendini çarpmaya başlamış sıvası yeni atılan duvarların serinliği yerini yakıcı haziran güneşine bırakmıştı.Keserin sapını en uç kısmından başparmak işaret ve orta parmağıyla sertçe kavramaya çalıştı lakin kafası iyiden iyiye dönmeye başladığı için yapmaya çalıştığı hareket bombok oldu ortada kaldı. Hassssikeyim dedi. Eğildi Bir önceki gün ormandan çektikleri kuru odunları taşımaktan zaten ağrıyan beli eğilmesiyle beraber omuriliğinin son sokumundan taaaa beynine kadar öyle bir elektrik verdiki bağırmasıyla beraber üst katın ince sıvasını atan usta - la hüseyin ot bulmuş eşşek gibi ne anırıyon dedi. Hüseyinin iki eli belinde bir yandan yukarıdaki ustaya ana avrat onun duymayacağı sesle küfrederken bir yandanda keseri yapan maragozun anasının kulaklarını çınlatıyordu. Saat öğleden sonra ikiye geliyordu. Yarın eski adıyla Şeref stadı olan sahada çok sevdiği takımının Eskişehirsporla maçı vardı.Bİr yandan belinin ağrısı bir yandan oğlunu maça götürmek için verdiği söz kuyrukları birbirine değmeyen kırk değil onikibinaltıyüzelliyedi tilki kaadar karmaşık bir halde beyninin içinde dönüp duruyordu. Söz verdin lan oğlana dedi Belim kopsa gidecen amınakoyiim dedi. Urfadan o sıralarda sesi yanık soyadı Sesigüzel olan esmer kavruk kaytan olmayan ama bıyıkları olan bir oğlanın plaklarda dönen türküsünü mırıldanmaya başladı. Türküyü söylerken ağrıyan beilini çok kısa sürede olsa unutup tekrar eğilip yerden aldı.Göbeğinin üstünden bağladığı alet edavat çantasının içerisinden üç tane onluk çivi çıkardı ikisini sigara içerken yaptığı gibi dudaklarının en sağına sıkıştırdı diğerini sol eline aldı keseride sağ eline.Sol elinin baş ve işaret parmağı arasına sıkıştırdığı çivinin ucunu ceviz ağacından yapılmış kalasa hedefledikten sonra sağ eliyle tuuttuğu kesere öyle bir abandıki tutturabilse değil kalası duvarı delebilir hatta yıkabilirdi.Ama tutturamadı. Sağ eliyle salladı keserin kareye benzer dolgun demirden olan kısmı başparmağına gelip önce tırnağını kırması sonrasında kırılan tırnağın ete batması akabinde hızını alamayan keserin parmağının etini darmadağın etmesiyle beraber öyle bir küfür ettiki öyle bağırdı ki öyle canı yanmıştı ki memleketi mardindeki ermeni kilisesinin papazı elindeki çayı fırlattı. Seçimler bitmiş Dylan masasının üstünde yukarıda yazılı olan müsvetteyi aldı okudu. Beğenmedim aq diyip buruşturdu attı.Sen kimsin lan hikaye yazacak dedi kendi kendine.Hüseyin kim papaz kim aq dedi Zaten saatinide ileri almayı unutmuştu güne başlarken. Sıkıldın dimi lan dedi Haa sıkıldım aq diye yine kendine soru soran kendine kendi kendine cevap verdi. Unutun mu dedi Kolay oluyo lan dedi Dylan Bu iyi dedi Yazı tura attılar hep tura geldi kurbağıyı yaktılar. İkisi birden tek atıp sarhoş oldular. Dylan dylandan bir şarkı çalmaya çalıştı gitarla eeah biraz becermişti ama tam olmadı.İkisi birden ağız birliği yapar gibi olsun aq biraz daha çalışrsak olur dediler. Zil çaldı Kapının değil telefonun değil For whom the bells tolls nereden nereye aq. Hadi hayırlısı Beyinlerinize esenlikler dileriz Dylanla beraber.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder